Trafik Sigortası Hakkında Her Şey

Trafik Sigortası Hakkında Her Şey

Bu yazımızda üzerinde kayıtlı aracı olan herkesin kanayan yarası durumuna gelmiş olan Trafik Sigortası hakkında bilgilendirmede bulunmaya çalışacağız. Öncelikle gelin ne işe yarıyor bu trafik sigortası, ona bakalım.

Trafik Sigortası nedir?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile belirlenen trafik sigortası, bir aracın sebep olduğu kaza veya zararlarda, diğer araç ya da kişilere karşı yasal sorumluluğu teminat altına alan bir sigorta türü. Trafik sigortası zorunlu bir sigorta türü ve bir aracın trafiğe çıkabilmesi için yasal olarak gerekli.

Bu sigorta, genellikle kasko sigortası gibi opsiyonel sigorta türlerinden ayrı olarak düşünülür ve zorunlu trafik sigortası yasalarla belirlenmiş belirli asgari kapsamlara sahip. Trafik sigortası, trafik kazalarının neden olduğu zararları tazmin etmek ve kaza sonrası maddi sıkıntıları hafifletmek amacıyla büyük bir öneme sahip.

Çok kafaları karıştırmadan anlatmaya devam edelim.

Aracınız ile karışmış olduğunuz bir kaza neticesinde, karşı araca veya kişilere verecek olduğunuz maddi ve bedeni zararlar, trafik poliçenizden Hazine Müsteşarlığının daha önce belirtmiş olduğu limitler kapsamında, kusur oranınıza göre, karşılanır. Ancak sizler Trafik Sigortası genel şartlarında belirtilen rücuya sebebiyet durumlarından herhangi birini taşıyorsanız, sigorta şirketi mağdurun mağduriyetini limitler kapsamında giderdikten sonra oluşan hasar tazminatını sizden talep eder.

Rücuya sebebiyet veren bu durumlar nelerdir?

  • Yeterli ve geçerli ehliyete sahip olunmaması
  • Karayolları Trafik Kanununda belirtilen yasal sınırların üstünde alkollü araç kullanılması
  • Araç sürücüsünün kasıtlı hareketi sonucunda kazanın meydana gelmesi
  • Sürücünün olay yerini terk etmesi
  •  

Trafik Sigortasının Limitleri Nedir?

Araç Türü*Sağlık GideriSakatlanma ve ÖlümMaddi Zararlar
 Kişi BaşıKaza BaşıKişi BaşıKaza BaşıAraç BaşıKaza Başı
Otomobil / Taksi1.800.000 TL9.000.000 TL1.800.000 TL9.000.000 TL200.000 TL400.000 TL
Kamyonet, Kamyon, Minibüs veya Çekici1.800.000 TL18.000.000 TL1.800.000 TL18.000.000 TL200.000 TL400.000 TL
Tarım Araçları ile Özel Amaçlı Araçlar1.800.000 TL9.000.000 TL1.800.000 TL9.000.000 TL200.000 TL400.000 TL
Motosiklet ve Yük Motosikleti1.800.000 TL5.400.000 TL1.800.000 TL5.400.000 TL200.000 TL400.000 TL
Minibüs (sürücü dahil 10-17 koltuk)1.800.000 TL4.050.000 TL1.800.000 TL4.050.000 TL200.000 TL400.000 TL
Otobüs (sürücü dahil 18-30 koltuk)1.800.000 TL10.530.000 TL1.800.000 TL10.530.000 TL200.000 TL400.000 TL  
Otobüs (sürücü dahil 31+üstü koltuk)1.800.000 TL21.060.000 TL1.800.000 TL21.060.000 TL200.000 TL400.000 TL

Yine bir örnek üzerinden hareket edelim; bir kazaya karıştınız ve kusur oranı %100 sizde. Karşı araçtaki hasar tutarı 300.000TL. Trafik sigortanız limitler dahilinde karşı aracın 200.000TL’ye kadar olan hasarı poliçenizden karşılanır. Aradaki 100.000 TL’yi de maalesef siz cebinizden karşılamak durumunda kalırsınız.

Tüketici olarak aklınıza gelen ilk sorunun “Biz 200.000TL üzeri hasarlardan kendimizi nasıl koruyacağız” olduğunu tahmin edebiliyoruz. İşte bu noktada Kasko poliçesinin önemi devreye giriyor. Kendi aracınıza yaptırmış olduğunuz Kasko Poliçesinin içinde yer alan “İhtiyari Mal Mesuliyet Teminatı” yani halk arasındaki ismi ile “İMM teminatı” sizleri bu gibi durumların yaratacağı maddi ve manevi talepler karşısında koruma altına alacaktır. Bir sonraki yazımızda bu konuyu detaylıca ele alacağız. Şimdi konuyu dağıtmadan Trafik Sigortası gerçeğimize geri dönelim.

Trafik Sigortası nedir, limitleri nelerdir, hangi durumlarda devreye girer hakkında biraz fikir sahibi olduk. Peki araç sahibi bir vatandaş olarak hepimizin yaptırması zorunlu olan bu poliçeye ulaşmak için neden bu kadar zorlanıyoruz?

Ülkemizde 46 hayat dışı üretim yapan şirket olmasına karşın bunlardan yarısı trafik ruhsatına sahip. Bu ruhsata sahip değilseniz Hazine sizin trafik poliçesi üretmenize müsaade etmez. Aracınıza trafik poliçesi yaptırmak istediğinizde teminatları hazine tarafından belirlenmiş olan aynı ürüne farklı şirketlerden farklı fiyatlar geldiğine çoğu zaman şahit olmuşsunuzdur. Öncelikle bunun sebebi; Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortasına Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde trafik sigortası primleri sigorta şirketlerince tavan fiyatı aşmama kaydıyla serbestçe tespit edilmekte. Diğer bir deyişle her sigorta şirketi kendi aktüeryal çalışması neticesinde tarifesini oluşturmakta.

Bugün sahada karşılaşılan en büyük problem, sigortalı adaylarının araçlarına poliçe yaptırabilecek şirket bulamaması. Bulduklarında da kendilerine sunulan taban fiyat ve tavan fiyat arasında ciddi bir uçurum olması. Tüketici taban fiyattan poliçesini yaptırmak istediğinde maalesef acenteler tüketici ile karşı karşıya kalıyorlar. Nedeni Sigorta şirketlerinin taban fiyattan poliçe yapmak istememeleri veya acenteye taban fiyattan poliçe üretebilmek için zorlayıcı şartlar sunuyor olması. Bu durumun hem tüketici hem acente üzerindeki olumsuz etkilerini de ilerideki yazılarımızda gündemimize alacağız.

Peki Neden Sigorta Şirketleri Trafik Poliçesi Üretmek İstemiyor?

22918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesi; Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin talepler; zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre tazminat talepleri için de geçerli olur.

İlgili zaman aşımı süresinin uzunluğu göz önüne alındığında sigorta şirketlerinin de bu poliçeyi yapmak istememekte haklılık payları yadsınamaz.

Şöyle ki; bu yıl içinde poliçenizi yapmak için sigorta şirketine talepte bulundunuz, sigorta şirketi de sizin poliçenizin primini 2024 yılının teminat bedelleri, parça, işçilik ve enflasyon verilerini gözeterek oluşturdu, sizler de poliçenizi onaylattınız. Yıl içerisinde ölümlü bir kazaya karıştınız. Dava süreci 8 yıl sürdü ve sigorta şirketi 8 yıl sonunda çıkan tazminatı dönemin poliçe limitleri kapsamında ödedi. Yani 8 yıl önceki poliçe primi ile 8 yıl sonraki çıkan tazminatı ödemek istememek sigorta şirketinin de en doğal hakkı. Poliçenizi yaptırmak istediğinizde çıkan primler karşısında ne acentenize ne de sigorta şirketlerine serzenişte bulunmamak gerekiyor.

Öncelikle atılması gereken adımlardan bir tanesi bu zaman aşımı süresinin ivedilikle güncellenmesi ve sigorta şirketlerinin daha kısa süreli hesaplanabilir riskleri üstlenmeleri sağlanmalı. Bu güncellemeler gerçekleştirilirse tüm sigorta şirketlerinin trafik poliçesi arzı konusunda istekli olduklarını görebileceğiz, arz fazlalığı da primlerin tüketici nezdinde daha hesaplı noktaya ulaşmasını sağlayacak.

Bunları Biliyor Muydunuz?